Zamanın Fısıldadığı Sanat
- Suat Emuce
- 27 Nis
- 1 dakikada okunur
Zaman, en eski hikâye anlatıcısıdır.
Kelimelere ihtiyaç duymaz; taşla, toprakla, ışıkla anlatır.
Beypazarı’nın sokaklarında yürürken, o görünmeyen sesi duyarsınız:
"Ben buradaydım" der her duvar, her pencere, her çeşme.
Sanat, işte bu görünmez hikâyenin beden bulmuş halidir.
Bir evin zarif cumbasında, bir çeşmenin yumuşak kıvrımında,
İnsanın zamana bir not bırakma isteği vardır.
Burada her şey, zamanın sabrıyla şekillenmiş.
Hiçbir şey aceleye getirilmemiş, hiçbir detay unutulmamış.
Sanat, sabrın çocuğu olmuş; zamanın eliyle büyümüş.
Beypazarı'nda sanat ve zaman birbirine karışır;
Taş, sadece taş değildir artık.
Ahşap, yalnızca malzeme değildir.
Her şey, zamanın içinden süzülüp gelen bir hatıradır.
Ve biz...
Bu hatıraların izinde yürürken, kendi adımlarımızı da bırakırız ardımızda.
Çünkü zaman, yeni hikâyelere hep açıktır.
Ve sanat, geçmişten geleceğe uzanan o görünmez köprüdür.
Beypazarı'nın sessiz sokaklarında;
Sanatın ve zamanın fısıltısını duymak isteyenler için
Her köşe, bir davet mektubudur.Her taş, bir hatırlatmadır:
"Unutma, en büyük eser, sabırla yaşanmış zamandır."
Not: "İşaertler" 2. Bölüme İthafen...
Comments